Diyarbakır denince aklına “ciğer” gelen, Güneydoğu Anadolu turuna çıkmayı “et yemek, bol bol et ve tatlı yemek” olarak hayal eden gezgin gurmelerin rotalarına yepyeni ve cesur bir mekan ekleyeceğiz: Gabo.
Gabo, Diyarbakır’ın ilk vejetaryen kafesi.
Gabo’da yiyebileceğiniz yemeklere birkaç örnek vermek gerekirse; lilith tatlısı, vejetaryen imam bayıldı, gulol, Konya’ya özgü pekmezli ayva dolması ve artık restoranların olmazsa olmazı trileçe. Bulabileceğiniz vejetaryen köfteler de ünlü filmlerden aldıkları isimleriyle dikkat çekiyor; 400 Darbe Köftesi, Çılgın Pierrot Köftesi, Hiroşima Sevgilim Köftesi ve Jules and Jim Köftesi gibi.
Gabo’nun kurucuları sosyolog Cahit Şahin, mühendis Ertunç Kurupınar ve öğretmenler Hazal Ertaş ile Emin Timur. Gabo isminin yazar Gabriel Garcia Marquez’den esinlendiklerini söylüyorlar, kafenin sosyal medya paylaşımlarında da kitap resimleri ile yazara sevgilerini pekiştiriyorlar. “Yemek kültürü et tüketimi ile bütünleşmiş Diyarbakır” algısını değiştirmek istiyorlar. İçilen çorbalarda bile çoğunlukla et suyu bulunduğu Diyarbakır’da sadece caz, blues vb çalacak Gabo kafe sahiplerinin en büyük hayali ise Zeki Demirkubuz’u ağırlamak.
Gabo kafenin en sevdiğimiz yanlarından birisi de, hayvan haklarına saygılarını mutfağın dışına da çıkararak sokak hayvanlarını unutmamaları. Eğer Gabo kafeye yolunuz düşerse, “kedi tip-box”una bıraktığınız bozukluklar ile siz de birkaç kedi besleyebilirsiniz. Cesur ve çok güzel bir iş yapan Gabo’ya başarılar diliyoruz. Şimdiden Instagram hesaplarına lezzetli yemek fotoğrafları koymalarıyla mutlu olup sabırsızlanıyor, bir an önce görüşmeyi diliyoruz.